
20 Haziran saat 22.15 sıralarında Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı kırsal Köksalan Mahallesi’nde çıkan anız ile örtü yangını, Bağacık ve Yazçiçeği mahalleleri ile Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ, Yetkinler ve Şenyuva mahallelerine sıçradı. Hemen hemen belirlenemeyen bir nedenle çıkan anız ile örtü yangınında 14 şahıs yaşamını yitirdi, 78 şahıs etkilendi.
Yangında 9 akrabasını kaybeden Şemdin Demir, yangın gecesi ikamet etmiş olduğu Yücebağ köyünden Köksalan Mahallesi’ne akrabalarıyla gidip alevleri söndürmeye çalıştıklarını söylemiş oldu. Alevlerin saniyede 200 metre ilerlediğini dile getiren Şemdin Demir, “Gece saat 22.00 sıralarında Köksalan Mahallesi tarafında yangın çıktığını gördük. Ikimiz de desteğe gidelim diye o mahalleye gittik. O gece bayağı rüzgar vardı. O denli şiddetliydi ki rüzgar daha artık arpa ve buğdayların yanmasını boş verdik. İnsanlar ve hayvanlar yanmasın diye ekinleri boş verdik. Ikimiz de alevlerin ortasında kalan amca çocuklarım olan çobanları kurtarmaya gittik. Onları kurtarmaya çalışırken rüzgar ters yöne doğrulup yangın ansızın bizlere doğru gelmeye başladı. Alevler saniyede 200 metre ilerliyordu. Hortum alevleri arasına alıp öyleki ilerliyordu. Oldukça şiddetliydi. Yangından kaçarken esasen artık olan oldu. Kimisi kurtuldu kimisi yaşamını yitirdi” dedi.
“40 METRE KADAR DAHA KOŞABİLSEYDİLER KURTULURLARDI”
Amcasının oğlu Abdurrezak Demir’i (50) alevlerin içinde yaralı kurtardıklarını söyleyen Şemdin Demir, “Bizim köyden yalnız bir şahıs şu an hastanede tedavi görüyor. O da amcamın oğlu. Öteki akrabalarımızın hepsi yaşamını yitirdi. Bizim akrabalar Köksalan köyündeki çobanları ve koyunları kurtarmak isterken rüzgarın etkisiyle onlar da alevlerin içinde kaldı. 40 metre kadar daha koşabilseydiler kendilerini soğan tarlasına atıp yanmazlardı. Yangın bir tepeden öteki tepeye sıçrıyordu. Yavaş yavaş gitmiyordu. Rüzgar o kıvılcımları 500 metre ileriye atıyordu. Yangın ortalama 20 dakikada her yere yayıldı” ifadelerine yer verdi.
Yaralı Abdurrezak Demir’in ağabeyi Davut Demir ise (48), rüzgar sebebiyle alevlerin devamlı yön değiştirdiğini söylemiş oldu. Davut Demir, “Yardım edeyim derken ben alevlerin içinde kalacaktım” diyerek vaka gecesini şöyleki söyledi:
KİMİSİNİN CESEDİ DE ELEKTRİK DİREKLERİNİN ALTINDAYDI”
Demir, “Köksalan köyüne vardığımda cesetleri aramaya başladık. Şundan dolayı tepeden köye giderken ellerinde ışıkla gezen oldukça insan vardı alevlerin içinde. Tahmin ettik onların yaşamını kaybettiğini. Hemen sonra dumanların azalmasını bekledik. Dumanın tesirini birazcık kaybetmesiyle yanan tarlalarda cesetleri aramaya koyulduk. Içinde azca mesafe olan birçok ceset bulduk. Kimisinin cesedi de elektrik direklerinin altındaydı. Onlar da büyük olasılıkla elektrik direğine çıkıp o alevlerin ısısına dayanamayıp düşenlerdir” dedi.
9 akrabasını kaybeden Davut Demir, hepsinin yakın akraba bulunduğunu ve yan yana gömüldüklerini belirterek, “Yücebağ Mahallesi’nde yaşamını kaybeden 9 şahıs benim yakın akrabalarımdır. Yaralanan biri de ağabeyimdir. Kendisi şu an Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi görüyor. Ağabeyim Abdurrezak Demir (50), o gece traktör sürerken alevlerin içinde kalıyor. O esnada traktörün kenarlarından alevler kolu, başı, ve karın bölgesine sıçrıyor. Hemen sonra alevlerden kendini çıkarıp soğan tarlasına atıyor. Yoksa o da kurtulmazdı” diye konuştu.