1 kişi hayatını kaybetmiş 7 kişi yaralanmıştı: Antalya’daki teleferik faciasının bilirkişi raporu tamamlandı.
Antalya’da Ramazan Bayramı’nda yaşanan 1 kişinin hayatını kaybetmesine 7 kişinin de yaralanmasına sebep olan teleferik kazasının bilirkişi raporu tamamlandı.
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı teleferik kazasına ilişkin bilirkişi raporu tamamlandı.
RAPOR TAM 52 SAYFA
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada, makine mühendisi bilirkişi Hakkı Coşkun, iş güvenliği bilirkişi makine mühendisi İsmail Denizlioğlu ve iş güvenliği bilirkişi Oktay Büyükkurt tarafından hazırlanan 52 sayfalık bilirkişi raporu başsavcılığa sunuldu.
Raporda, Danimarka Akreditasyon Kurumunun internet sitesinde akredite kuruluşların yayınlandığı sayfada “Anadolu Teleferik A.Ş.” unvanıyla yapılan aramada söz konusu kuruluşun akredite olduğuna yönelik herhangi bir bilgi görülmediği belirtildi.
5 KİLOMETRE ÇAPINDA YILDIRIM VE ŞİMŞEK OLAYI YAŞANMADI
Raporda, kaza sırasında Meteoroloji Genel Müdürlüğünün tespitlerine göre Tünektepe Teleferik İstasyonu’nun 5 kilometre çapında bulunan alanda yıldırım ve şimşek hadisesi kaydına rastlanmadığına işaret edildi.
Raporun makine mühendisi Hakkı Coşkun tarafından hazırlanan “Makine bilirkişi tespiti” bölümünde, tesisin Anet A.Ş ve Mega Tower A.Ş ile yapılan bakım, onarım ve teknik işletme hizmet alımı sözleşmesinin incelendiği ve sözleşmede birçok bakım işinin Mega Tower firmasına verildiğinin görüldüğü bildirildi.
SERVİS KULLANMA KILAVUZUNDA ÇELİŞKİ
Yüklenici firma ile idare arasında düzenlenen hak ediş belgeleri içinde makaraların değiştiği ve sayılarının mevcut olduğu ancak hangi direkte ve hangi yönde makaraların değiştiğine yönelik belgelerin bulunmadığı ifade edildi.
Raporda, hak ediş belgelerinde gösterilen işler listesine ait verileri kanıtlayıcı herhangi bir tutanak, servis formu, metraj belgelerinin olmadığının tespit edildiği belirtildi.
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
Genel işletme ve servis kullanma kılavuzu kitapçığında makaraların yılda bir kez değiştirilmesi gerektiği belirtiliyor. 2023 ve 2024 yılı hak ediş evrakı incelendiğinde, makaraların kitapçıkta yılda bir kez yazdığı halde yıllık hizmet alımı sözleşmesi içinde ‘toplam makara lastiklerinin gerekli olanlarının değişimi yapılacaktır.’ denilmiştir. Buradaki ‘gerekli olanlar’ şeklindeki belirlemeler çelişkiye sebep olmaktadır.
Direklerdeki toplam makara sayısının 196 olduğu, kazanın meydana geldiği 5 nolu direkte ise 20 makara bulunduğu bilgisi verilen raporda, “Tünektepe istikametine doğru olan 6 nolu sağlam direkte gözle görülür cıvata ve somunlarının yeni ve bakımlı, sıkı bir vaziyette olduğu ancak yıkılan direğin bir alt katındaki flanşlarda bulunan cıvatalar için kontrol yapıldığında hiçbirisinin sıkı olmadığı, hatta bazılarının elle bile sıkılıp gevşetildiği anlaşıldı.” denildi.
FACİA CIVATALAR İNCELDİĞİ İÇİN YAŞANDI
“200 sayfadan oluşan ‘Genel işletme ve servis kullanma kılavuzu’ teknik kitapçığının incelenmesi neticesinde, 5 nolu direk üzerindeki Tünektepe istasyonundan dönüş yönünde bulunan 10 adet makaradan bir adet makaranın parçalanmasıyla kazanın oluştuğu anlaşılmıştır.” ifadesi kullanılan raporda, şunlar kaydedildi:
Ancak bu bir adet makara ne oldu da parçalandı? Makara, lastik ve cıvataların (kırılma, aşınma süresi, korozyona uğrama, yıldırım da dahil) ancak laboratuvar teknik analiz sonuçları neticesinde netlik kazanacağı, şu anda sonuçların elimizde olmaması nedeniyle olayın, ikili makara takımının yağla ilgili bir sebeple sıkışması neticesinde makaranın bir adedinin yukarıya doğru yükselirken diğer makaraların aşağıya doğru alçalması sonucu tüm yükün bir makaraya gelmesi nedeniyle halatın makaranın önce lastiğini parçaladığı, 5 dakika kadar süre içinde de tüm yük üzerinde olan bir adet makara ile halatın birbirine sürtünmesi sonucu daha çok sert malzemeden teşekkül olan halatın biraz daha az sertliğe sahip makara üzerinden talaş kaldırması sonucu makara parçalanınca sistem duruyor. Ancak devamla ana merkezden sistemin çalıştırılması sonucu ani çekme kuvvetine dayanamayan 5 nolu direğin orta noktasındaki 36 adet cıvatanın sünerek incelmesi, uzaması neticesinde üzücü bir kazanın gerçekleşmiş olduğu görüş ve kanaatindeyim.
Raporda, 5 nolu direkte yapılan tork işleminde gevşek bir durumda olan civataların bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
‘İŞ KAZASI DEĞİLDİR’
Raporda yer alan iş güvenliği bilirkişi tespitlerinde, “Olay, Tünektepe Teleferik sistemi 5 nolu direğin devrilerek 28 numaralı kabine çarpması sonucu yaşanan kaza olayıdır. 5510 sayılı Kanunun 13. maddesine göre olay, iş kazası değildir.” bilgisi verildi.
Bilirkişi raporunda, 29 Ağustos 2022’de acil durum planının mevcut olduğu, ancak bunun 1 Ekim 2021’de yayınlanan “Acil Durum Yönetmeliği: Acil Durum Planı” formuna uygun düzenlenmediği ifade edildi.
Raporda, acil çıkış kapısının oluşturulmadığı, döner kapılar ve turnike kapılarının acil çıkış kapısı olarak kullanılamayacağı belirtildi. İşletmenin acil durum tatbikat ve tahliye tatbikatlarının yapıldığına dair herhangi bir evraka da rastlanılmadığına dikkat çekildi.
Anet firması ile yüklenici firma Mega Tower arasında 2 Ocak-31 Aralık 2024 dönemini kapsayan bir yıl için Tünektepe teleferiğinin bakım, onarım, teknik işletme ve hizmet alım sözleşmesi olduğu belirtilen raporda, bu konunun bilirkişilerin uzmanlık alanlarının dışında olması ve hukuki yorum olarak görülmesi sebebiyle taraflar arasındaki iş ilişkisinin değerlendirmesinin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının takdirine bırakıldığı kaydedildi.
İŞLETMENİN TATBİKAT RAPORU YOK
Raporda, Anet işletmesi için Kasım 2023’te hazırlanan acil durum planının “Acil Durum Yönetmeliği: Acil Durum Planı” formuna uygun düzenlenmediği, işletmeye ait herhangi bir tatbikat raporu evrakına rastlanmadığı belirtildi.
Raporda, Mega Tower’ın, iş güvenliği mevzuatında “az tehlikeli” sınıfında yer aldığı ve “tehlike” sınıfında bulunan teleferik işini yapmaya uygun olmadığı vurgulandı.
Mega Tower AŞ’nin üzerine düşen yükümlülükleri aksatması ve kaza öncesi teleferiği kullanan kişilerin halatta kıvılcım olduğu ihbarında bulunmalarına rağmen teleferiği durdurarak kabinindeki kişilerin can ve beden emniyeti için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesinin kaza etkenlerinden olduğu ifade edildi.
Teleferik direğindeki bakım ve onarımların yerine getirilmemesinin kazanın önemli etkinlerinden olduğu vurgulanan raporda, “Bu sorumlulukların Anet AŞ’nin de olduğunun kabulü durumunda 12 Nisan 2024’te kaza tarihinde Anet AŞ’nin genel müdür vekili sıfatıyla Ahmet Buğra Samsunlu’nun işveren vekili olarak değerlendirilip sorumluluğu bulunup bulunmadığı sayın savcılığınızın takdirindedir. Mesut Kocagöz’ün kazanın olduğu 12 Nisan 2024’te genel müdür ya da işveren sıfatı olmaması sebebiyle kazada sorumluluğunun olup olmadığının takdiri yine sayın savcılığınızdadır.” ifadesi kullanıldı.
Bilirkişi raporunda, kaza bölgesinde tork sıkılama kontrollerinin yapıldığı 5 ve 6 nolu teleferik direkleri, kopmuş cıvatalar, somunlar, zarar gören makara ve parçalarının fotoğraflarına da yer verildi.